Dün azıcık boş vakit bulup, havanın güzelliğinden de yararlanarak, Özlem'le Forumda birşeyler içmeye karar verdik. O biraz gecikince de, olağan sonuç ben kendimi tutamayıp alışverişe daldım.
Kendim beğendiğim hiçbir ürünün içine sığamayınca hedefi ne zamandır birşeyler bakayım onun için diye düşündüğüm Elişime çevirdim.
Zara (bu sezon ürünlerini sevmedim)ve Tommy Hillfiger (çocuk için sezon ürünleri gelmemiş, indirimdekileri de kaldırmışlar) dan birşey çıkmayınca Benettona yöneldim. Elişim en zor dönemlerinde, çocuk reyonları için büyük, büyükler içinse küçük kalıyor:))
Hem ürünleri güzel bu senenin, hem de zaten başkasını bulmakta zorlanıyoruz.
Tabi kaptırınca kendimi, biraz abartmışım, kasaya gelince farkettim:)))
İyi aldık da bir de bunları eve sokması var şimdi. BabaM söylenecek kesin...Bir de Elişimin hiçbirini beğenmeme ihtimali de var. Onunla gitmek en iyisiydi ama bir türlü zaman bulamıyoruz, ya o meşgul yada ben. Bir de bazı ürünleri sezonun başında buldun, buldun, sonra kalmıyorlar.
Yaşasın, babaM daha eve gelmemiş! Ürünleri hele de pantalonları denemeli Elişim, çünkü incelikten kopmak üzere olduğundan, pantalonların belini oldursam, paçası kısa geliyor, yok boyu olsa pantalon üzerinden düşüyor. Ama bu sefer tam isabet, üzerine oturdu. Zaten black bir skinny jeandi.Üzerine de kırmızı dar bir kolsuz kazak giydi ve bizimki mest tabi.
Ve hayatında ilk kez benden topuklu ayakkabı talebinde bulundu. Gitti, hem de lame bir ayakkabı alıp, ayağı ayakkabının anca dörtte üçünü kaplasa da, onu da giydi. Ve aynada kendini seyre daldı. Anneanne ve ben de onu...
Hem hayretle, hem de keyifle izledik.
Nasıl da büyüyor:)) Böyle şeylerden insanın gözleri dolar mı, dolarmış işte.
Bu arada Elişimin ayağında o parlak, hem de topuklu ayakkabıları farkeden Lokumcuk, üstüne bir de paket denizini görünce hızla üzerindeki yelekten "çıçardım, çıçardım" diyerek kurtulup, "kiyafet, şana da, şana da" diye gözüne kestirdiklerini kapmaya çalışırken (bende de hata, bu paketlerde ona birşey yoktu), anneanne hızla onun odasından daha hiç giymediği, eline ilk geçen, bir eşofmanı kapıp, paketlerden yatağa dökülen giysi yığınına atıverdi.
Bir keyifle geçirdi üzerine eşofmanı, sonra da onun altına lame topukluları giymek üzere yere yerleşti.
Lame topuklularımın en mutlu günüydü heralde bugün. Alındığından beri dolapta bekliyordu zavallılar, bugünse kapanın elinde kaldılar:))
11 Mart 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder